Cunta...
12 eylül cuntasının karanlığında yaşı 17'den 18'e mahkeme kararıyla büyütülerek idam edilen liseli bir gençtir erdal eren. o kahraman değildir, olması da gerekmez. suçlu mu, suçsuz mu bu da o kadar önemli değil. (gerçi buz gibi ortadır bilirkişi raporunda erdal'ın suçsuzluğu) devletin dişlerini ne kadar sivriltebileceğini gösteriyor bize. idamın ne kadar olağanlaşabildiğini... ve diyor ki insanlar çocuklarına: sakın ha! aman oğlum/kızım bak biliyorum bu düzen kötüdür; ama sakın ha! sen dersine çalış, oku. ileride düşün bunları. bir erdal eren vardı, yaşını mahkeme kararıyla büyütüp idam ettiler, allah korusun...
tahtaya vurmayın ablalar abiler. taşlara kafalarınızı vurun. sustu herkes, tüm gençler sustu. hiçbir şey yok dillerde, sevinç yok dillerde veya umutla söylenen sözler... önümüzdeki maça bakacağız diyor insanlar. diğerlerini geçmek için daha çok çalışacağım, üç dil öğreneceğim, çift master yapacağım diyor. binlerce sınava hiç gocunmadan girip, standart sapmanın bana vereceği tüm avantajları da kullanarak tüm gençliğimi tahta sıraların üstünde geçireceğim diyor.
sakın ha demeyin artık, nolur demeyin. hala karanlık odalarda kola şişeleriyle gençleri iğfal ediyorlar......
yaşamaya geciktik veya çok mu erkenciyiz?
ERDAL=ben suçlu değilim asıl siz suçlusunuz..
HAKİM=sus cocuk aklınla bızemı öğretiyorsunuz..
ERDAL=siz buyukluğunuzu gostererek benı cocuk yasta asıyorsunuzz..
büyü de baban sana büyü de büyü
acılar alacak yokluklar alacak büyü de baban sana
büyü de baban sana büyü de büyü
bitmez işsizlikler açlıklar alacak büyü de baban sana
büyü de baban sana büyü de büyü
baskılar işkenceler kelepçeler gözaltılar zindanlar alacak
büyü de baban sana büyü de büyü
büyüyüp de onyedine geldiğinde
baban sana idamlar alacak
KAHROLSUN HALKIN KATILI CUNTA
yazılarım anasayfaya dönmek için tıklayın