ALPHONSE DAUDET (1840–1887)
Eserleri: Değirmeninden Mektuplar, Pazartesi Hikâyeleri, Bir Çocuğun Hayatı, Sapho, Toroskonlu, Tartain.
NATURALİZMİN TÜRK EDEBİYATINDAKİ TEMSİLCİLERİ
Hüseyin R.Gürpınar, Nabi zade Nazım ve Beşir Fuat’tır.
PARNASİZM
*Romantik şiir anlayışı ile Fransa da ortaya çıkmıştır.
*Doğal güzelliğe ve dış görünüşe büyük önem verir.
*Sanat sanat içindir ilkesini savunmuştur.
*Nesneleri dış görünüşünü aktarmışlardır.
*Kelimeler seçilerek kullanılır. Kelimelerin sıralayışı ve ahenk önemlidir.
*Kafiye ve Redife önem verilir.
*Romantizm’de bırakılan eski Yunan ve Latin kültürüne dönüşmüştür
PARNASİZMİN TEMSİLCİLERİ
TH. GAUTHİER
Güç biçimler üzerinde olgunluk arayan titiz çalışması örnek alınır.
THEEODORE DEBANVİLLE
*Ölçü ve uyak olanaklarına aşırı önem gösterir.
LECONTE DE LİSLİ
*Şiirin biçim öğelerini aşırı dikkat ederek şiirlerini oluşturur.
FRANCOİS COPPEE
*Konularını günlük hayattan alır. Bu yönüyle Tevfik Fikret’i etkilemiştir.
JOSİ MARİA DE HEREDİA
*Kısa ve yoğun şiirleriyle döneminde etkili olmuştur.
TÜRK EDEBİYATINDAKİ TEMSİLCİLERİ
Tevfik Fikret, Cenap Sahabettin, Yahya Kemal.
SEMBOLİZM
*19.yy. son çeyreğinde ortaya çıkmıştır.
*Sembolizm ‘’sezgiciliğe’’Alman idealizmin kurucusu Kant’ın ve Schongenhauer’in felsefik görüşüne rastlanır.
*Nesneleri olduğu gibi anlatmak mümkün değildir. Nesneler değişerek anlatılabilir.
*Sembolistler eşyayı belli bir kitaplıkta görürler.
*Anlatımda sözlerin sözlük anlamından bıkan sembolistler yaşatmaya çalışırlar. Şiirde anlam açıklığından kaçındılar.
*Şiir anlaşılmak için değil hissedilmek içindir.
*Şiirde alaca karanlık üzüntü ve ay ışığı, gün doğumu, gün batımı gibi belli belirsiz varlıklar görüntüleri yansıtırlar.
*Şiirde musiki her şeyden önce musiki ilkesini savundular.
*Sanat için sanat anlayışına bağlılardır.
*Dil herkesin anlıya cağı seviyede değil oldukça ağırdır
SEMBOLİZM TEMSİLCİLERİ
C.BAUDLAİRE
Eserleri: Kötülük çiçekleri, esrar ve haşhaş
DİĞER TEMSİLCİLERİ
S.Mallrme, P.Verlaine, A.Rimbaud
TÜRK EDEBİYATINDAKİ TEMSİLCLERİ
İlk etkileri Cenap Şahabettin’de görülür. Bütün kurallarını uygulayan Ahmet Haşim’dir. Ahmet Muhip Dranas, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Cahit Sıtkı Tarancı da etkilenmiştir
SÜRREALİZM
Kelime anlamı "gerçek üstüncülük" demek olan bu akım 1924’te Fransa’da çıkmıştır.
*Sürrealistlere Sigmund Freud düşüncesi etkisindedir.
*Bilinçaltı rüyada ortaya çıkar.
*Hipnotize edilmiş insanlara şiir söylettiler. Bunları şaheser saydılar ve bunlara otomstik şiir dediler.
*Akıl ve mantık değersizdir. İnsanı yönlendiren İçgüdü bilinçaltıdır.
SÜRREALİZM TEMSİLCİLERİ
Breton, Aragon ve Paul Eluard’dır.
TÜRK EDEBİYATINDAKİ TEMSİLCİLERİ
Garipçiler, İkinci Yeni
FÜTÜRİZM
*Geleceği makineleştiren sanattır.
*20.yy. başında Marinetti tarafından kurulmuştur.
*Geçmişin sanat değerlerini bırakmalı ve anlatım biçimleri bulmalı.
*Makineleşme çalışmaları kutsallığı savunulmalıdır.
FÜTÜRİZM TEMSİLCİLERİ
Marinetti ve Mayatovski
TÜRK EDEBİYATINDAKİ TEMSİLCİLERİ
Nazım Hikmet
EGZİSTANSİYALİZM
*Var olmayı her şeyden önce görenlerdir. Bu akıma var oluşçulukta denir.
*İnsan kendi değerlerini kendi oluşturabileceğini bilmelidir.
*İnsan bütünüyle özgür olmalıdır.
EGZİSTANYALİZMİN TEMSİLCİLERİ
J.Paul Sartre, Simon de Beauvoir, A.Camus
DADAİZM
*Kelimeleri rasgele kullanılmada doğan şiir.
*Dil ve estetik kurallarını yıkma.
*Şiir gelişimini güzel seçilmiş kâğıt üzerine dizilmesiyle yazılır.
DADAİZMİN TEMSİLCİLERİ
Tristan Zara, L.Aragon, Paul Elaud
YUNAN EDEBİYATI
M.Ö 9 asır-M.Ö 2 asır
HOMEROS
Destan türünde eser yazılır.
Eserleri: İlyada, Odysseia
HESİODOS
*Eski Yunanlıları şiirleriyle eğitmeye çalışmıştır.
*Didaktik şiirler yazmıştır.
Eserleri: İşler ve günler, Kosmosk
SAPHO
Liriktir, aşk temalarını çokça işler.
Eserleri: Düğün, şarkı, iç savaşlar.
AİSSPOS
Fabl türünün kurucusudur.
TRAJEDYE ŞAİRLERİ
(ağlatı şairleri insanı arındıran şiirlerdir)
AİSKHYLOS
*Eskilerin Şekspir’i.
*Eserlerinde gelenek ve ahlakı savunur. İnsanı yüceltir.
*Günah ve kötülü düşüncesini dengede tutar.
Eserleri: Yalvaran Kızlar, Persler, Zincire Vurulmuş, Prometheyus
SOPHOKLES
*İnsanlarla insanın çatışmasını işler.
*Kişiler yazdığının oyuncağıdır.
EURUPİDES
*Koronun işlevini azaltmış aktörlere daha fazla yer vermiştir. Eserleri: Kylops(dram),Fenikeli Kadınlar, Heleno, Elektra.
KOMEDYA ŞAİRLERİ
ARİSTOPHANES
*Eserlerinde koyu bir yergi, siyasetçileri alaya alma vardır.
*İlk büyük komedya şairidir
Eserleri: Kuşlar, Eşek Arıları.
DEMOSTHENES (Hitabet’te)
HEREDOTOS (Tarih’te)
SOKRATES(Felsefe’de)
EFLATUN (PLATON) Felsefe’de)
ARİSTO (Felsefe’de)
NOT:
1) TÜRK EDEBİYATINDA KLASİSİZM
Türk edebiyatı Batı’ya açıldığında klasisizm dönemini tamamlamıştır. Bu nedenle edebiyatımızda klasisizmin önemli bir etkisi olmamıştır.
2)TÜRK EDEBİYATINDA ROMANTİZM
Tanzimat edebiyatı dönemindeki ürünlerin çoğunluğu romantik akımın etkisiyle kaleme alınmış
Namık Kemal roman ve tiyatrolarıyla
Ahmet Mithat, ilk romanlarıyla
Recaizade Mahmut Ekrem, şiirleriyle
Abdülhak Hamit, tiyatrolarıyla
3) TÜRK EDEBİYATINDA REALİZM
Recaizade Mahmut Ekrem (Araba Sevdası)
Sami paşazade Sezai (Zehra)
Nabi zade Nazım (Kara Bibik)
Halit Ziya Uşaklıgil (Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnu, Kırık Hayatlar)
Yakup Kadri Karaosmanoğlu (Kiralık Konak, Yaban.)
Memduh Şevket Esendal (Ayaşlı ve Kiracıları)
Reşat Nuri Güntekin (Romanlarıyla)
Refik Halit Karay (Romanları ve hikâyeleriyle)
Sait Faik Abasıyanık (Roman ve hikâyeleriyle)
4) TÜRK EDEBİYATINDA NATÜRALİZM
Bizim edebiyatımızda doğalcılık anlayışına en çok yaklaşarak eser veren sanatçı Hüseyin Rahmi Gürpınar’dır. Ancak eserlerinde sosyal eleştiriye yer vermesi onu natüralistlerden ayıran önemli bir noktadır.
5) TÜRK EDEBİYATINDA PARNASİZM
Bu akımın en belirgin etkileri Tevfik Fikret’te görülür. Kimi yönleriyle Yahya Kemal de bu akımdan izler taşır.
6) TÜRK EDEBİYATINDA SEMBOLİZM
Bu anlayışın ilk uygulayıcısı Cenap Şahabettin’dir. Ancak bu akımın en başarılı örneklerini veren şairimiz Ahmet Haşim’dir. Kimi yönleriyle Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi şairler de bu akımın izlerini taşırlar.
Dil Bilgisi Kuralları İle İlgili Anlatım Bozuklukları :
Yüklem Yanlışları :
Yüklem Eksikliği: İki farklı yargının tek eylemsiye veya tek yükleme bağlanması, çoğu kez yargılardan birinin eylemsiyle ya da yüklemle uyumsuzluğuna neden olur ve bu durum anlatım bozukluğu yaratır. Bu durumda her farklı yargıyı ayrı bir yan cümleye (eylemsiye) ya da yükleme bağlamak anlatım bozukluğunu ortadan kaldırır. Örnek :
Çok az veya hiç çalışmadan sınava girdiler.
Çok az çalışarak veya hiç çalışmadan sınava girdiler.
İş konusunda ben onu, o da beni etkilemek istemez.
İş konusunda ben onu etkilemek istemem, o da beni etkilemek istemez.
Hava açık; ama sıcak değildi.
Hava açıktı; ama sıcak değildi.
Yüklem Uyuşmazlığı: Sıralı cümlelerde yüklemlerin kip ve kişi ekleri yönünden uyumlu olmaları gerekir. Bu eklerin uyumsuzluğu anlatım bozukluğu yaratır.
Örnek: Sabahları bana uğrar, okula birlikte giderdik.
Sabahları bana uğrardı, okula birlikte giderdik.
Badana boya bitmiş, evi yerleştirecektik.
Badana boya bitmişti, evi yerleştirecektik.
Bu konuda seyircilerle biz eleştirmenler bir kez daha ters düştü sanırım.
Bu konuda seyircilerle biz eleştirmenler bir kez daha ters düştük sanırım.
Birleşik cümlelerde, yan cümlenin yüklem çatısıyla temel cümlenin yüklem çatısı, etkenlik ve edilgenlik yönünden uyumlu olmalıdır. Birinin çatısıyla temel cümlenin yüklem çatısı, etkenlik ve edilgenlik yönünden uyumlu olmalıdır. Birinin çatısı etkenken diğerinin edilgen olması, çatı uyumsuzluğuyla ilgili anlatım bozukluğu oluşturur. Sıralı cümlelerde yer alan yüklemlerin de çatılarının etkenlik edilgenlik yönünden uyumlu olması gerekir.
Örnek :
Toplantıda hep aynı konu tartışılıyor, saatlerce aynı şeyler konuşuyordu.
Toplantıda hep aynı konu tartışılıyor, saatlerce aynı şeyler konuşuluyordu.
Midesinden şikâyeti olanlara fazla kızartma yememesini tavsiye ediyorlar.
Midesinden şikâyeti olanlara fazla kızartma yememelerini tavsiye ediyorlar.
Özne Yanlışları: Sıralı ve bağlı bileşik cümlelerde ortak olarak kullanılan öznenin bütün yüklemlere uyması gerekir. Özne, bu eylemlerden birine uymazsa cümlede özne yüklem uyuşmazlığı ortaya çıkar. Bu tür anlatım bozuklukları, her farklı yargıya ayrı bir özne kullanılmasıyla giderilebilir. Ayrıca özneyle yüklem arasında, kişi yönünden ve tekillik çoğulluk yönünden bir uygunluk da olmalıdır.
Örnek :
Kitaptaki yanlışlar düzeltilecek ve ikinci baskıya girecek.
Kitaptaki yanlışlar düzeltilecek ve kitap ikinci baskıya girecek.
O resimlerinde pastel renkleri kullanmış, bu nedenle çok çabuk satılmış.
O resimlerinde pastel renkleri kullanmış, bu nedenle resimleri çok çabuk satılmış.
Nesne Yanlışları :
Nesne-Yüklem Uyuşmazlığı: Bu uyuşmazlık, bileşik cümlelerde nesnenin, ilk cümlenin yüklemine uymamasından kaynaklanır. Bu bozukluk ikinci cümleye dolaylı tümleç, edat tümleci veya nesne eklenerek giderilebilir.
Örnek :
Beni hiçbir zaman unutmadı, her zaman mektup yazdı.
Beni hiçbir zaman unutmadı, her zaman bana mektup yazdı.
Çocuğun gözlerindeki yaşı silip, yerine oturttu.
Çocuğun gözlerindeki yaşı silip, çocuğu yerine oturttu.
Nesnelerin Yapısal Uyuşmazlığı: Bir cümlede aynı eklerle türetilen birden çok eylemsi, nesne görevinde kullanılabilir. Bu nesnelerin ekleri farklı kullanılmışsa bunlar arasında yapısal uyumsuzluk oluşur ve bu uyumsuzluk anlatım bozukluğu yaratır.
Örnek :
Seni anladığımı ve onaylayışımı gözden kaçırmazdın sanmıştım.
Seni anladığımı ve onayladığımı gözden kaçırmazdın sanmıştım.
Ne gelişini ne de gittiğini gördüm.
Ne gelişini ne de gidişini gördüm.
Tümleç Yanlışları :
Dolaylı Tümleç-Yüklem Yanlışları: Bileşik cümlelerde ortak olarak kullanılan dolaylı tümlecin, ilk cümlenin yüklemine uyarken ikinci cümlenin yüklemine uymadığı görülebilir. Böylece tümleç-yüklem uyuşmazlığı ile ilgili anlatım bozukluğu ortaya çıkar.
Örnek :
Kadına her fırsatta bağırıyor, sürekli aşağılıyordu.
Kadına her fırsatta bağırıyor, kadını sürekli aşağılıyordu.
Sana her konuda güveniyor ve yardım bekliyoruz.
Sana her konuda güveniyor ve senden yardım bekliyoruz.
Zarf Tümleci-Yüklem Yanlışları: Bileşik cümlelerde, zarf tümleci ortak olmadığı halde, bütün yüklemler için ortak öğe kabul edilirse, anlatım bozukluğu ortaya çıkar. Bu anlatım bozukluğu, ikinci cümleye bir zarf tümleci ilavesiyle giderilebilir. Bu nedenle bu anlatım bozukluğunun diğer adı, zarf tümleci eksikliğidir.
Örnek :
Her zaman senin yanındayım, seni yalnız bırakmayacağım.
Her zaman senin yanındayım, hiçbir zaman seni yalnız bırakmayacağım.
Hiçbir zaman kendini düşünmedi, ailesinin mutluluğu için çalıştı.
Hiçbir zaman kendini düşünmedi, her zaman ailesinin mutluluğu için çalıştı.
Edat Tümleci-Yüklem Yanlışları: Bileşik cümlelerde, edat tümleci durumundaki ö