Samsun'un batısında bulunan Bafra, önemli bir tütün merkezidir. Aynı zamanda havyarı ve kaplıcaları ile de tanınır. Bafra'nın kuzeydoğusunda bulunan ıkiztepe, erken bronz devrinden kalma önemli bir arkeolojik kazı merkezidir.
Doğu Anadolu Bölgesi
Türkiye'nin en büyük coğrafi bölgesi Doğu Anadolu'dur. Yaklaşık 163.000 km2lik yüzölçümüyle ülkenin %21'ini kaplar. Karadeniz, İç Anadolu, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile komşudur. Ayrıca Gürcistan, Ermenistan, Nahcivan, İran ve Irak'la da sınırı vardır.
Doğu Anadolu Bölgesi Türkiye'nin en yüksek ve engebeli bölgesidir. Ortalama yükseklik 2000 dolayındadır. Bölgede Türkiye'nin en yüksek dorukları yer alır; Ağrı Dağı 5137 m, Cilo Dağı'ndaki Reşko zirvesi m4135 m ve Süphan Dağı 4058 metredir. Yüksek ve dağlık oluşu, dağ sıraları ile denizden ayrılmış bulunması, Doğu Anadolu'da yıllık ortalama sıcaklığın düşük olmasına ve kışların sert geçmesine yol açar. Bölge kar yağışlı ve yerin karla örtülü olduğu gün sayısı bakımından diğer bölgelerden farklıdır. Kars ve Erzurum'da yerin karla örtülü olduğu günlerin sayısı yaklaşık 90 gündür.
Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki ekonomik etkinliklerin başında hayvancılık ve tarım gelir. Bölgede otlakların fazla yer tutması hayvan varlığını artırmış ve hayvansal ürünler üretimine ağırlık verilmiştir. Nitekim bölgenin hayvansal ürünler üretimi, Türkiye'deki toplam üretimin dörtte biri kadardır. Doğu Anadolu'nun kuzeydoğu kesimindeki KarsArdahan yöresinde iyi cins sığır yetiştirilmektedir.
Doğu Anadolu'da tarıma elverişli alanlar sınırlıdır. Bölge topraklarının ancak onda biri ekilebilir niteliktedir. Ekili alanların %90'dan fazlası tahıla ayrılmıştır. Tahıl türleri arasında buğday birinci, arpa ikinci sıradadır. Buna karşılık sanayi bitkileri ekimi pek yaygın değildir. Ekilen başlıca sanayi bitkileri arasında pamuk, tütün ve şekerpancarı yer alır. Şekerpancarı ekimine, bölgede şeker fabrikalarının yapımından sonra başlanmıştır.
Doğu Anadolu'nun Kalesi
Erzurum, Palandöken Dağları'nın deniz seviyesinden 1950 m. yükseklikteki eteklerinde kurulmuş Doğu Anadolu'nun en büyük il merkezidir. Doğu Anadolu'nun kalesi olarak bilinen Erzurum, Ankara ve Trabzon ile Tahran arasındaki önemli bir ticari kavşak ve transit yolu üzerinde bulunmaktadır. Ayrıca gerek havayolu, gerekse demiryolu ile ülkenin her tarafıyla bağlantı halindedir. Erzurum aynı zamanda Doğu Anadolu'nun kültür merkezidir. Kentte bulunan Atatürk Üniversitesi, Türkiye'nin en iyi yükseköğretim kurumlarından biridir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi
Güneydoğu Anadolu Bölgesi, yaklaşık 75.000 km2lik yüzölçümüyle Türkiye'nin toplam %9.7'sini kaplar. Doğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerine komşudur. Ayrıca Suriye ve Irak ile sınırı vardır. Diğer coğrafi bölgelerde olduğu gibi, bölge sınırları il sınırlarıyla üstüste gelmez. Çok küçük bazı kesimleri dışında Şanlıurfa ve Mardin illeri tümüyle bölge içinde kalır. Diğer illerin bazı bölümleri ise Doğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde yer almaktadır.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi, kara iklimi koşullarıyla Akdeniz iklim koşullarının etkisi altındadır. Uzun süren yazlar çok sıcak ve oldukça kurak geçer. Kışlar soğuk ve yağışlıdır. Son yıllarda Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında bölgeye yapılan baraj gölleri sayesinde yöre ikliminde bazı değişiklikler yaşanmaktadır. Yaz aylarında hava kuraklığı oranında azalmalar olmuş ve yağışlar artmıştır.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi, tarım ekonomisi bakımından daha çok İç Anadolu Bölgesi'ne benzer. Akdeniz iklimine benzerliği nedeniyle bitkisel ürünlerde çeşitlenmenin görüldüğü Gaziantep yöresi dışında, tarım alanlarının büyük bölümü tahıl ekimine ayrılmıştır. Tahıl çeşitleri arasında buğday birinci sırayı alır ve payı Türkiye üretiminin onda birini geçer. Tahıllar arasında arpa ikinci, mercimek üçüncü sıradadır. Türkiye mercimek üretiminin %50'den fazlası Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne aittir. Pirinç ekimi, başta Diyarbakır ili olmak üzere sulama olanağı bulunan kesimlerde dağınık olarak sürdürülmektedir. Bölgenin kaderini değiştiren GAP kapsamında bazı ovalarda sulu tarıma geçilmiş ve sanayi bitkileri ekimine hız verilmiştir. Nitekim pamuk üretiminde bölge ovalarında, özellikle Şanlıurfa'nın güneyinden Suriye sınırına doğru genişleyen Harran Ovası'nda büyük bir patlama yaşanmaktadır. Yörenin en kaliteli pamuğu burada yetişmektedir. Sanayi bitkileri arasında önemli bir yeri olan tütün ise Adıyaman, Siirt ve Diyarbakır yöresinde ekilmekte ve bu illerde "Şark Tipi" denilen değerli bir tütün türü yetiştirilmektedir. Gaziantep yöresinde üzümün yanısıra zeytin ve antepfıstığı da önemli ürünlerdendir. Adıyaman ve Siirt yörelerinde de antepfıstığı yetiştirilir. Özellikle Siirt'in iri taneli antepfıstığı çok lezzetlidir.
Bölgenin en önemli yeraltı zenginliği petroldür. Raman, Garzan ve Kahta çevresinde üretilen ham petrolün bir bölümü, bölgenin en önemli sanayi kuruluşlarından olan Batman Rafinerisi'nde arıtılır. Bir bölümü de boru hatlarıyla Akdeniz bölgesindeki dolum tesislerine taşınarak tankerlerle diğer bölgelere nakledilir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin sanayi yönünden en önemli ili Gaziantep'tir. Tekstil, makina ve gıda sanayii oldukça gelişmiştir. Sanayisi gelişmekte olan Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa'da ise çimento, gıda, madeni eşya ve tarım aletleri gibi sanayi kolları ağırlıktadır.
Ulu Cami, kentin en eski ve büyük camiidir. Önceleri Aziz Thomas Kilisesi olan yapı daha sonraları camiye çevrilmiştir. Kentte bulunan birbirinden güzel diğer camiler arasında yer alan Safa Camii, 1532 yılında yapılmış olan bir Akkoyunlu eseridir. eşitli motifler ve çinilerle süslenmiş olan caminin minaresi çok zariftir. İnşa sırasında harcının içine güzel kokulu bitkilerin konduğu minare, yağışlı havalarda çevreye hoş bir koku vermektedir. Kentte bulunan Meryem Ana Kilisesi ise M.S. 3. yüzyıldan kalma eski bir kilisedir. Zaman içinde onarım gören kilisenin mihrabı Bizans döneminden kalmadır. Diyarbakır Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen çevreden derlenmiş eserlerin sayısı 10.000'i aşar. Cumhuriyet döneminin ünlü şairlerinden Cahit Sıtkı Tarancı ve Büyük Türk düşünürü Ziya Gökalp'in doğdukları evler de müze haline getirilmiştir. Diyarbakır'ın folk sanatı çok zengindir. Karacadağ eteklerinde dokunan kilim, heybe, çorap ve keçelerde işlenen motifler ve renkler göz alıcıdır. Davul ve zurna eşliğinde oynanan Delilo, Halay, açan ve epik halk dansları ilgi çekicidir. Kentte ayrıca kuyumculuk, bakırcılık ve ipekçilik de gelişmiştir. Kentin asıl sembolü ise ağırlıkları 75 kiloya varan karpuzlarıdır.
Tarih Hazinesi
Mardin, 12. ve 13. yüzyıl Türk mimarisinin doğaya uyum sağlamış rnekleriyle dolu bir müze şehirdir. Jeolojik devirlerde aktif olan ancak daha sonra katılaşmış petrol kütlelerinin güney teraslarında kurulmuş olan tarihi kentten Mezopotamya Ovası'nın kuşbakışı görünümü çok etkileyicidir. Kentin evlerinin dış cepheleri adeta bir mücevher gibi işlenmiştir. Midyat ilçesi, zellikle birbirinden güzel tarihi evleri ve gümüş işçiliği ile tanınır. "Telkari" denilen geleneksel gümüş işleme sanatı, buradan Türkiye'ye yayılmıştır. Kale, cami ve köprüleriyle ünlü kentteki Mardin Kalesi (M.S. 10. yüzyıl), Ulu Cami (12. yüzyıl), Latifiye Camii (14. yüzyıl) ve Kasımiye Medresesi (15.yüzyıl) görülmeye değer güzelliktedir. Kent çevresinde ilgi çeken yerler arasında Deyrülzaferan Manastırı bulunur. Süryanilerin dini merkezi olan manastırın 1600 yıllık bir geçmişi vardır. Manastırda Süryani patriklerinin mezarları bulunur. Süryani bilginlerinin yetiştiği ve eski çağlarda zengin kütüphanesi ile ünlü olan bir diğer manastır ise ormanlarla kaplı bir tepenin üzerinde kurulmuş olan Deyrülumur Manastırı'dır.
Kara Altın Yatağı.
Batman, Türkiye'nin petrol çıkarılan ve işlenen nemli bir kentidir. Batman çevresinde bulunan en nemli tarihi merkez Hasankeyf'tir. 12. yüzyılda Artukoğulları'nın başkenti olan Hasankeyf, birbirinden güzel yapılarla donatılmıştır. Kale, Dicle Nehri üzerindeki büyük köprü kalıntıları, Ulu Cami ve Zeynel Bey Kümbeti ilçenin en önemli tarihi zenginlikleridir. Batman çayı üzerinde bulunan 12. yüzyıldan kalma Malabadi Köprüsü; Türkiye, Ortadoğu ve Balkanlar'ın en büyük kemerli köprüsüdür.
Siirt
Bölgenin en nemli tarım ve hayvancılık merkezlerinden olan Siirt, GAP'la birlikte giderek büyüyen modern bir şehir halini almıştır. Tarihi çok eskilere dayanan kentin en görsel yapısı Ulu Cami'dir. 13. yüzyılda yapılmış olan caminin minberi, ahşap oyma sanatının en güzel örneklerinden biridir. Minber bugün Ankara Etnografya Müzesi'nde bulunmaktadır. Caminin firuze çinilerle süslü minaresi de ilgi çekicidir.