I. Süleyman, (d. 6 Kasım 1494, Trabzon – ö. 6 Eylül 1566). 10. Osmanlı padişahı ve İslam halifesidir.
Türk tarihinde Kanuni Sultan Süleyman, batı dünyasında ise Suleyman The Magnificent(Muhteşem Süleyman) olarak bilinir. Babası Yavuz Sultan Selim, annesi ise Ayşe Hafsa Sultandır. Saltanatında Osmanlı İmparatorluğu en yüksek dönemini yaşamıştır.
Çocuk yaşta Istanbul'da bilim, tarih, edebiyat, din ve askerlik eğitimi aldı. 1509 yılında annesinin doğum yeri olan Kırım'da Kefe sancakbeyliğine atandı. Daha sonra Saruhan sancakbeyliği göreviyle Manisa'ya gönderildi. Padişahın sefere çıktığı vakitlerde Batı sınırını korumak için Edirne'de bulundu. Babasının ölümü sırasında yine Manisa'da bulunan şehzade Süleyman, sadrazam Piri Paşa'nın çağrısı üzerine İstanbul'a gelerek 1 Ekim 1520 tarihinde tahta çıktı.
Kanuni padişah olunca içişlerinde belli bir düzene kavuşmuş devlet yönetimi babasının yaptığı ıslahatlarla sağlamlaşmış temeller üzerinde duran bir devletin başına geçti. İmparatorluğun iç bunalımlarıyla uğraşmadan kısa bir süre Batı dünyasının geçirdiği dönüşümleri izledi. Batı rönesansın yaratığı bir açılma ortamında teknik yönden belli aşamalara ulaşmış; Fransa ve Almanya'da dinsel reformlar yapılarak birlik sağlanmıştı. Kanuni bu ortamda, askeri alanda oldukça üstün duruma gelmiş olan Osmanlı İmparatorluğunun gücünü Batı'ya yine askeri yönden kabul ettirme yolunu seçti.
İmparatorluk içinde Süleyman dürüst hükümdar ve çözülmeye,bozulmaya ,rüşvete karşı olarak biliniyordu.Yetenekli bir kuyumcu ve seçkin bir şair olduğu kadar,Süleyman ayrıca sanatçıların ve filozofların büyük hamisiydi.Osmanlı İmparatorluğu'nun kültürel gelişmesindeki Altın Çağı'nın hükümdarıydı.Süleyman 16 ncı yüzyıl ön seçkin hükümdar olarak kabul ediliyordu;rakipleri Charles V Kutsal Roma İmparatoru (1519-56) , Francis I (Fransa,1515-47), Henry VIII (İngiltere,1509-47),Sigusmund II (Polonya,1548- 1572) ve Ivan IV (Rusya,1530-84).Onun liderliğinde Osmanlı İmparatorluğu Altın Çağı'na ulaştı ve dünya gücü haline geldi.Süleyman,Osmanlı ordusunu Belgrad,Rodos,Macaristan'ın çoğunun fethinde kendisi yönetti.Viyana kuşatması planını hazırladı.Ortadoğu'nun çoğu toprağını imparatorluğa kattı.Karasularını Kuzey Afrika'ya Cezayir'e genişletti.Kısa dönemde Osmanlı'lar Akdeniz,Kızıl Deniz ve İran Körfezinde deniz hakimiyetini başardılar.Osmanlı İmparatorluğu onun ölümünden sonra genişlemesine bir yüzyıl devam etti.
Erken Hayatı
Süleyman'ın gençlik portresi
Süleyman,şimdiki Türkiye'nin Trabzon şehrinde olasılıkla 6 Kasım 1494 yılında doğdu.yedi yaşında bilim,tarih,edebiyat,din ve askeri taktikler için İstanbul Topkapı Sarayı'ndaki okula göderildi.Genç bir kişi iken İbrahim'in arkadaşı oldu;bir köle daha sonra onun ençok güvendiği tavsiyecisi olacaktıPargalı Damat İbrahim Paşa.On yedi yaşından sonra genç Süleyman İstanbul'un ilk valisi olarak atandı.Edirne'deki kısa süren görevinden sonra Manisa'ya atandı.25 yaşında babasının Selim I (1512-1520) ölümü üzerine Süleyman İstanbul'a geldi ve onuncu Osmanlı Sultanı olarak tahta çıktı. Süleyman'ın erken bir tanımlaması Venedik elçisi Bartelemeo Contari nin gelişinden birkaç hafta sonra elde ediliyordu.Contari, " O yirmi beş yaşında, uzun fakat sırım gibi,ve kibar görünüşlü.Boynu ince çok uzun,yüzü ince,burnu kartal gagası gibi kıvrık.Gölge gibi bıyık ve küçük sakalı var.Bunlara rağmen hoş çehreli.Derisi solgunluğa meyilli.Çalışmaya düşkün,bilgili,mahir bir efendi olacağı söylenir.Bütün insanlar onun hükümdarlığında iyilik umut ediyor." ifade etmektedir. Bazı tarihçiler,Süleyman'ın gençliğinde Büyük İskender e hayran olduğunu onun doğu ve batı insanını nasıl birleştirdiğini bilmeyi çok istediğini iddia ederler.İskender'in dünya İmparatorluğu kurma vizyonundan etkilendi,bu düşünce onu Avrupa'da olduğu kadar Asya,Afrika'da da seferlerde bulunmaya zorladı.
Asya'da fatih
Süleyman Avrupa sınırını sağlamlaştırığında dikkatini Pers Şii Safavi hanedanlığına çevirdi.Özellikle iki olay tansiyonun tekrar bahis konusu olmasını hızlandıracaktı. İlki,Şah Tahmasp Bağdat valiliğine şah yanlısı kişiyi yerleştirmişti.İkincisi,Bitlis valisi hata yapmıştı,ve Safavi'lere bağlılık yemini etmişti.Sonuç olarak 1533 yılında Süleyman,baş vezir İbrahim Paşa'ya Asya'daki bir orduya kumandanlık etmesini emretti. Ve Bitlisi tekrar geri aldı.Tebriz'i direniş olmadan işgal etti.1534 yılında İbrahim Paşa ile birleştiğinde Süleyman İran'a doğru ilerledi.Kendisiyle meydan savaşında yüzleşmek yerine ülkesini gözden çıkaran ve Osmanlı ordusunu bezdirmede çare arayan Şah'ı buldu,çünkü ordusu haşin topraklarda ilerliyordu.
Savaşları
Kanuni Sultan Süleyman Mohaç seferine çıkarken (Topkapı Müzesi)
Belgrad'ın Fethi
Kanûnî Sultan Süleyman tahta çıktığında Avrupa'nın en güçlü devleti Roma-Germen İmparatorluğu (Almanya) idi. Almanya İmparatoru Şarlken Macaristan'a hakim olmak için Macar kralı ile yakın akrabalık ilişkileri kurmuştu. Macar Kralı İkinci Lui, Şarlken'e güvenerek vergilerini ödemiyor kendisine gönderilen Osmanlı elçilerini öldürtüyordu. Fatih Sultan Mehmed, Avrupa'da düzenlediği seferlerde Sırbistan'ı almıştı. Ancak stratejik bir öneme sahip Macaristan alınamamıştı. Kanûnî Sultan Süleyman Macaristan'ı almak üzere harekete geçti. Belgrad, karadan ve Tuna ırmağındaki Osmanlı donanması tarafından kuşatıldı. Şehir, gayet iyi savunulmasına rağmen teslim olmak zorunda kaldı (29 Ağustos 1521). Belgrad Muhafızlığına Balı Paşa getirildi. Bu sefer sonunda İstanbul'a gönderilen bazı Belgradlılar kurulan Belgrad köyüne yerleştirildi. Belgrad'ın fethi, Kanûnî Sultan Süleyman'ın ilk fethidir. Belgrad, bundan sonraki yıllarda Osmanlı Devleti'nin Avrupa'ya açılan en büyük kapısı oldu. Bu sebeple Belgrad'a "Darü'l-cihad" denildi.
Rodos'un Fethi
Avrupalılar Akdeniz'deki Rodos, Kıbrıs, Girit, Malta gibi adalara hakim olmuşlar, açık denizlerde keşifler yapmışlar ve denizlerde güçlerini arttırmışlardı. Kanûnî döneminde denizciliğe önem verildi ve büyük başarılar elde edildi. Kanûnî döneminde Rodos adası, Sen Jan şövalyelerinin elindeydi. Şövalyeler korsanlık yapıyor, Türk donanmasına zarar veriyorlardı. 1522 yılında düzenlenen seferle Rodos fethedildi.
Cezayir'in Katılışı
Cezayir 1516'da Baba Oruç ve kardeşi Hızır Reis (Barbaros) tarafından İspanyollar'dan alınmıştı. 1518'de Barbaros, Cezayir'in hükümdarı olmuştu. Daha önce Yavuz bu iki denizcinin kendisinden yardım istemesi üzerine onlara iki kadırga ve levent vermişti. Kanûnî, Barbaros Hayreddin Paşa'yı İstanbul'a çağırdı ve Kaptan-ı Deryalığa getirdi(1533). Böylece, Cezayir Osmanlı topraklarına katıldı. Barbaros Ege denizinde Venediklilerin elinde bulunan adaları aldı.
Trablusgarp'ın Alınışı
Şarlken, Trablusgarb'ı aldıktan sonra buraya Sen Jan Şövalyeler'ini yerleştirmişti. Barbaros'un Preveze Deniz Zaferini kazanması ve Venediklilerin Osmanlılarla barış imzalamaları Şarlken ve Papa'yı kızdırmıştı. Hazırlanan Haçlı donanması Cezayir'e saldırdı ancak, Osmanlı donanması karşısında bozguna uğradı (1541). Barbaros'un yetiştirdiği Turgut Reis Trablusgarb'ı karadan ve denizden kuşatarak aldı. Ayrıca bu seferle Bingazi de Osmanlı ülkesine katıldı (1551).
Cerbe Savaşı
Turgut Reis'in İspanyollar'ın elinde bulunan Cerbe adasını kuşatması üzerine, Andrea Doria komutasındaki bir Haçlı donanması İspanyollara yardıma geldi. Yapılan Cerbe Deniz Savaşında büyük bir zafer kazanıldı. Cerbe Osmanlılara geçti (1559).
Mohaç Savaşı
Şarlken'in büyük bir tehlike olmaya başladığını gören Kanûnî Sultan Süleyman, Fransuva'nın da ısrarı üzerine Şarlken'e karşı savaş açmaya karar verdi. Osmanlı ordusu Tuna nehrini geçerek Macaristan'a girdi. 29 Ağustos 1526'da Macar ordusuyla Mohaç'ta yapılan savaşta Macar ordusu iki saatte dağıldı. Mohaç Savaşı parlak ve şanlı bir zaferle neticelendi. Budin (Budapeşte) alındı. Macaristan, Osmanlı Devleti'ne bağlı bir krallık haline geldi ve başına Macar soylularından Jan Zapolya getirildi.
Zigetvar'ın Alınışı
Anadolu'daki iç isyanlarla ve Doğu'da İran Devleti ile uğraşan Kanûnî Sultan Süleyman, 1566'da son seferine yine Macaristan üzerine çıktı. Zigetvar kalesi kuşatıldı, ancak kuşatma devam ederken Kanûnî Sultan Süleyman vefat etti. Osmanlı Devleti'ni zaferden zafere taşıyan Kanûnî Sultan Süleyman'ın ölüm haberine rağmen kale fethedildi (7 Eylül 1566).
Preveze Deniz Zaferi
Osmanlıların Akdeniz'de kuvvetlenmeleri ve tüm Ege denizine hakim olmaları Avrupa'yı telaşlandırmıştı. Ayrıca devam eden Avusturya ve Macaristan seferleri büyük bir Haçlı donanması hazırlanmasına neden oldu. Andrea Doria komutasındaki Haçlı donanmasında Venedik ve Cenevizliler'den başka Malta, Portekiz ve İspanya'ya ait gemiler de bulunuyordu.
Haçlı donanması 602, Osmanlı donanması ise sadece 122 parçaydı. Preveze körfezinde 27 Eylül 1538'de yapılan savaşta, Barbaros Hayreddin komutasındaki Osmanlı donanması büyük bir zafer elde etti.
Tarihe Preveze Deniz Zaferi olarak geçen bu savaş sonunda Akdeniz bir Türk Gölü haline geldi.
İç İsyanlar
Ekonomik ve dini sebepli Baba Zünnun ve Kalender Çelebi isyanlarıyla; ayrıca Mısır'da bağımsız bir devlet kurmayı amaçlayan Canberd Gazali ve Ahmet Paşa isyanlarıyla uğraşmıştır. Tarihte pek az gündeme gelmesine karşın Hasan Barata isyanı da ayrıca önemlidir.
Kişiliği
Kanuni Sultan Süleyman'ın gençlik yılları
Frenk diyarına yaptığı savaşlarda büyük
başarılar kazanan Kanuni, bu sayede Batı devletleriyle özellikle de Fransa'yla yakın siyasi ilişkiler kurmasına yol açmıştır. Fransa'ya verilen ve ileriki yıllarda Osmanlı'nın ekonomik yönden çökmesine yol açan kapitülasyonlar da Kanuni zamanında tanınmıştır. 46 yıllık saltanat hayatı boyunca Osmanlı uygarlığı büyük gelişme göstermiş hukuk, matematik, mimarlık ve nakkaşlık alanlarında yetişen bilim ve sanat adamlarının yarattığı eserler kültür tarihimizin başyapıtları olarak yerlerini almışlardır. Kanuni Sultan Süleyman padişahlığı döneminde devleti yetenekli devlet adamlarıyla birlikte yönetmiş ve dünyanın en büyük imparatorluğu haline getirmiştir.
Bir diğer adı, kendi tabiri ile:
"Ben ki Sultan-i salâtin-i zaman burhân-i havakın-i avân tâc-bahs-i husrevân-i cihan zillullâhi'1-meliki'l-mennân Akdeniz'in ve Karadeniz'in ve Rumeli'nin ve Anadolu'nun ve Şam ve Halep ve Karaman ve Rûm'un ve vilâyeti-i Dulkadriye'nin ve Diyârbekir'in ve Azerbaycan ve Van'ın ve Budun ve Tamisvar vilâyetlerinin ve Mısır'ın ve Mekke'nin ve Medine'nin ve Kudüs'ün ve Halilü'r-Rahmânin külliyen diyâr-i Arab’ın ve Yemen'in ve Bağdad ve Basra ve Cezayir vilâyetlerinin ve dahi nice memleketlerin ki âbâ-i kiram ve ecdâd-i izamim -enârallâhü berâhinehüm- kuvvet-i kahire ile fetheyledikleri ve cenabı-i celalet-meâbim dahi tig-i âtes-bâr simsîr-i zafernigârim ile fetheyledigim nice diyarın sultanı ve pâdişâhı hazret-i Sultan Bâyezıd oğlu Sultan Selim Hân oğlu Sultan Süleyman Şah Hân'ım"